ANLATIMIN OLUŞUMU
ÖN HAZIRLIK
SAYFA 88
Bağdaşıklık: Dil ögelerinin ifade ettiği özellikler ve durumlar arasındaki anlam bağlantılarıdır.
Kısaca bağdaşıklık anlamla ilgili uyumdur.
Bağlaşıklık: Bir metinde ya da metin parçasında dil ögelerinin, dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine bağlaşıklık denir.
Kısaca bağlaşıklık dil bilgisi bakımından uyumdur.
Bağdaştırma: Kelime, kelime grubu, cümle gibi dil birliklerinin yeni anlamların üretilmesi için art arda getirilmesidir.
Attila İlhan ve Hilmi Yavuz gibi şairler, noktalama işaretlerini ve büyük harfleri kullanmayarak biçimin şiirin içeriğinin önüne geçmesine engel olmak, şiirde ahengini koruyarak duyguyu daha net yansıtmak amacını taşımış olabilirler. Bu şairlerin divan edebiyatından etkilendiklerini de belirtelim.
HAZIRLIK
Ahmet eve erken geldi. Ahmet’in ateşi çıkmıştı ve düşmüyordu, ateşini düşürmeye çalıştık; düşüremedik. Ahmet’i hastaneye götürdük.
Yukarıdaki metinde aynı anlama gelen kelime veya cümleleri metinden çıkarıldı, onların
yerine noktalama işaretleri ve bağlaç getirildi.
Derinkuyu’dan sonra rotamızı Ihlara Vadisi’ne çevirdik.
Alaçatı'dan inerken etraftaki sakız ağaçları dikkatimizi çekmişti.
SAYFA 89
1.etkinlik:
Eski efsane dünya Marsiyas, Apollo gururlu saz değersiz kamış düdük ile alt et."
Çekim eklerini çıkardığımızda yukarıda olduğu gibi ortada sadece kelime yığını kalır, bu kelime yığını cümle özelliği taşımaz.
2. etkinlik: “Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini, dinleyene bir anda güzelce anlatıyor.” cümlesindeki “dinleyen” kelimesine yönelme hâl eki (-e) yerine belirtme hâl eki (-i) ve “an” kelimesine de bulunma hâl eki (-de) yerine ayrılma hâl eki (-den) getirerek cümleyi aşağıya yazınız. Yaptığınız değişikliğin cümlenin anlamını etkileyip etkilemediğini açıklayınız.
“Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini, dinleyene bir anda güzelce anlatıyor.”
Yukarıdaki cümledeki ekleri değiştirirsek
“Musikinin her hamlesi, hünerinin hem teorisini hem de lezzetini dinleyeni bir andan güzelce anlatıyor.
3. etkinlik:
Bağlaşıklığın olmadığı cümlelerde dil bilgisi kuralları bakımından uyum yoktur. Yanlış ek kullanımı, ya da kullanılması gereken bir ekin kullanılmaması bağlaşıklık bakımından uyumsuzluğu ortaya çıkarır.
4. etkinlik:
“Sokak aleyhine mızıkasının duruşu hep kendi bu kutusudur kıyafeti sırrın bedeni bir."
Verilen cümleyi oluşturan sözcükler, rastgele karıştırdığımızda ortaya anlamsız kelime yığını çıkar.
5. etkinlik:
“Dikenli, karmakarışık bir fidanda ‘lale’ mucizesinin gelişmesini tabii bulanlar, sanatkârın maddî ve manevî varlığı arasındaki farka hayret etmelidirler.
Bu cümlede mantıksızlıklar ortaya çıkmıştır.
dikenli, karmakarışık bir fidan "lale" ile ilgili değil, "gül" ile ilgilidir.
SAYFA 90
6. etkinlik:
Cümlelerin karışık bir şekilde sıralandığı paragrafta anlam bütünlüğü bozulmuştur.
7. etkinlik
Cümlelerde anlam bakımından uyum bulunmaması metnin anlaşılamamasına ya da yanlış anlaşılmasına neden olur. Bağdaşıklığın olmadığı cümlelerde açıklık, anlaşılırlık yoktur.
8. etkinlik
Bu cümlede mantıksızlıklar ortaya çıkmıştır.
dikenli, karmakarışık bir fidan "lale" ile ilgili değil, "gül" ile ilgilidir.
SAYFA 90
6. etkinlik:
Cümlelerin karışık bir şekilde sıralandığı paragrafta anlam bütünlüğü bozulmuştur.
7. etkinlik
Cümlelerde anlam bakımından uyum bulunmaması metnin anlaşılamamasına ya da yanlış anlaşılmasına neden olur. Bağdaşıklığın olmadığı cümlelerde açıklık, anlaşılırlık yoktur.
8. etkinlik
Ürperme gömleği giydirmek: İnsanı, bütün duygularıyla etkilemek
Kanımızın akışına hükmetmek: Dinleyeni heyecanlandırıp kalp atışını hızlandırmak
Nefes tüketmek: Boş yere konuşmak, söz söylemek
9. etkinlik:
Bir kelimenin yeterli gelmediği durumlarda bağdaştırmalara başvurulur. Bunlar kelime gruplarıdır. (birleşik kelime, ikileme, tamlama, deyim vb.) Yazarlar, sözcüklerin ilk anlamlarıyla yetinmeyip onlara yeni anlamlar kazandırarak duygularını farklı kelimelerle ifade etme ihtiyacıyla bağdaştırmaları kullanırlar.
SAYFA 92
10. etkinlik:
Yazılış
Amacı
|
Gerçeklikle
İlişkisi
|
Dilin
İşlevi
|
|
Basit Bir Mesele
|
Gözlemlerini
aktarmak
|
Gerçek
hayattan
alınmıştır.
|
Sanatsal
işlev
|
Doğunun
Sevdaları
|
Okuyucuda
duygulanma
oluşturmak
|
Kurgusal bir metindir.
|
Şiirsel
işlev
|
Çağlayanlar
|
Yazarın düşsel yaklaşımlarını aktarmak
|
Kısmen kurgusaldır.
|
Sanatsal
işlev
|
11. etkinlik:
Doğunun Sevdaları adlı metinde alışılmış bağdaştırma: Ferhad üstünü kazmada dağın
Doğunun Sevdaları adlı metinde alışılmamış bağdaştırmalar: laciverdi ve mahmur bir ağrı, en aşılmaz, en derin şiirin yurt edindiği billur köşk
Çağlayanlar metninde alışılmış bağdaştırmalar: ilkbahar yağmurları, eriyen karlar
Çağlayanlar metninde alışılmamış bağdaştırmalar: imge sağanağı
Doğunun Sevdaları adlı şiirde alışılmamış bağdaştırmalar çokça kullanılmış. Bunun şiirin yazılış amacıyla ilgisi vardır.
SAYFA 93
ANLAMA VE YORUMLAMA
1. “Her Şey Yerli Yerinde” adlı şiirin konusunu ve temasını belirtiniz.
“Her Şey Yerli Yerinde” şiirde konu geçmişte yaşananların hatırlanarak özlemle dile getirilmesidir Şiirin teması ise “özlem'dir.
2. “Her Şey Yerli Yerinde” adlı metni oluşturan birimler arasında bütünlüğü sağlayan unsurların neler olduğunu açıklayınız.
Bağdaşıklık ve bağlaşıklık unsurları birimler arasında anlam bütünlüğü sağlamıştır.
3. “Her Şey Yerli Yerinde” adlı metindeki alışılmış ve alışılmamış bağdaştırmalara örnekler gösteriniz. Bağdaştırmaların yargı özelliği taşıyıp taşımadığını söyleyiniz.
Alışılmış bağdaştırmalar: Biliyorum gölgede uyuduğunu senin - Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgârda
Alışılmamış bağdaştırmalar: Serpilen aydınlık - zamanın büyülenmiş bir ceylan gibi bakması - Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan - Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan
Bazı bağdaştırmalar yargı özelliği taşır, bazı bağdaştırmalar yargı özelliği taşımaz.
5. “Her Şey Yerli Yerinde” adlı metnin yazılış amacı ve iletisini belirtiniz. Metnin anlatım özellikleriyle yazılış amacı arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
“Her Şey Yerli Yerinde" adlı metin okuyucuda estetik bir duygu oluşturmak ve geçmişe özlem iletisini vermek amacı ile yazılmıştır.
6. “Her Şey Yerli Yerinde” adlı metindeki imgeleri belirleyerek yazarın niçin imgelere başvurduğunu belirtiniz.
Zamanın ceylana benzetilmesi, sessizliğin yaprak yaprak dokunması, taze açmış güllerin rüyalara benzetilmesi gibi birçok imgeye yer verilmiş.
7. “Serpilen aydınlıkta dalların arasından / Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman” dizelerinin ifade ettiği anlamın dizelerde yer alan kelimelerin her birinin ifade ettiği anlamların toplamı olup olmadığını tartışınız.
Ulaştığınız sonucu açıklayınız. Metnin anlamının da onu oluşturan birimlerinin anlamlarının toplamı olup olmadığını belirtiniz.
Bu dizelerde ifade edilen anlam metnin bütünündeki anlamı karşılamaktadır. Zamanın geçmişten geleceğe akışını yansıtan bu ifadede geçmiş zaman kavramı çağrışımlı bir şekilde aktarılmış.
8. “Doğa” kelimesinin size çağrıştırdıklarını alt alta yazınız. Yazdığınız çağrışımlar arasında bağlantı kurarak istediğiniz türde bir metin yazınız. Oluşturduğunuz metni arkadaşlarınızla bağdaşıklık ve bağlaşıklık yönünden inceleyiniz. Anlatımınızda kusurlar varsa bu kusurları gideriniz. Çalışmalarınızı sınıf panosuna asarak sergileyiniz.
9. Kimi şairlerin şiirde neden büyük harf ve noktalama işaretlerini kullanmadıklarıyla ilgili yaptığınız araştırmayı sununuz. Bu durumu siz nasıl karşılıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
8. ve 9. soruları cevaplandırınız.
SAYFA 94
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz.
• Bir metinde her düzeydeki anlam birimleri bir ANA DÜŞÜNCE etrafında toplanır.
• Bir metinde dil öğelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine BAĞLAŞIKLIK denir.
• Birden çok anlamlı dil öğesinin yan yana gelerek yeni bir anlam ifade etmesine BAĞDAŞTIRMA denir.
B) Aşağıdaki çoktan seçmeli sorularda doğru seçeneği işaretleyiniz.
1. ... Edebiyatın doğrulara uymasını, mantıksal olmasını istemek edebiyatın ortadan kaldırılmasını istemekle hemen hemen eşittir. Ancak dogmatik eleştirmenler bir doğrular sistemine, bir felsefe öğretisine sıkı sıkıya bağlı kalınmasını isterler. Oysa edebiyatın başlıca özelliği onun felsefeyi aşması, her türlü düşünün ve ülkülerin oluşmasına imkân vermesi, en küçük bir satırın bile sırasında çeşitli anlam ve yorumlamalara elverişli olmasıdır.
Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Doğrular ancak bilim ve felsefe için geçerli olabilir.
B) Edebiyatı bilim ve felsefeden ayıran özellik de budur.
C) Edebiyat nesnel gerçeklere bağlı kalmak zorunda mıdır?
D) Edebiyat kişinin içinde yaşadığı toplumsal şartların ürünüdür.
E) Edebiyatla bilim ve felsefe arasında farklar vardır.
SAYFA 94
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz.
• Bir metinde her düzeydeki anlam birimleri bir ANA DÜŞÜNCE etrafında toplanır.
• Bir metinde dil öğelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine BAĞLAŞIKLIK denir.
• Birden çok anlamlı dil öğesinin yan yana gelerek yeni bir anlam ifade etmesine BAĞDAŞTIRMA denir.
B) Aşağıdaki çoktan seçmeli sorularda doğru seçeneği işaretleyiniz.
1. ... Edebiyatın doğrulara uymasını, mantıksal olmasını istemek edebiyatın ortadan kaldırılmasını istemekle hemen hemen eşittir. Ancak dogmatik eleştirmenler bir doğrular sistemine, bir felsefe öğretisine sıkı sıkıya bağlı kalınmasını isterler. Oysa edebiyatın başlıca özelliği onun felsefeyi aşması, her türlü düşünün ve ülkülerin oluşmasına imkân vermesi, en küçük bir satırın bile sırasında çeşitli anlam ve yorumlamalara elverişli olmasıdır.
Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Doğrular ancak bilim ve felsefe için geçerli olabilir.
B) Edebiyatı bilim ve felsefeden ayıran özellik de budur.
C) Edebiyat nesnel gerçeklere bağlı kalmak zorunda mıdır?
D) Edebiyat kişinin içinde yaşadığı toplumsal şartların ürünüdür.
E) Edebiyatla bilim ve felsefe arasında farklar vardır.
CEVAP: A
2. (I) Bir sanatçı önce kullandığı malzemeyi seçer. (II) Sonra bu malzemedeki estetik dışı öğeleri ayıklar. (III) O da tasarladıklarını dil aracılığıyla kısa ve öz olarak anlatır. (IV) Şairin malzemesi de dildir. (V) Örneğin, yontucu mermeri fazlalıklarından arındırarak yapıtını ortaya çıkarır.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturmak için cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) İve III B) II ve III C) III ve IV
D) III ve V E) IV ve V
1997 ÖSS
CEVAP: D
3. “Çukurova’nın toprağı insanı diriltir, umut verir.” cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yanlış ek kullanımı B) Özne, yüklem uyuşmazlığı
C) Öge eksikliği D) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması
E) Gereksiz sözcük kullanımı
CEVAP: C
4. Aşağıdakilerin hangisinde “Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş.” cümlesindekine benzer bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Çiçekler ardı ardına açıyorlar. B) İçeriye girmesiyle çıkması bir oldu.
C) Seni görmek, karşılaşmak istemiyor. D) Kendine özgü ilkeleri ve prensipleri vardı.
E) Bütün gün bomboş evde oturdum.
CEVAP: E (Bu yemek dışarıda fazla kaldığı için bozulmuş. olacak. E şıkkındaki cümle de "Bütün gün evde bomboş oturdum." şeklinde düzeltilecek.)
C) Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Yazılı ve sözlü anlatımlarda bağdaştırmalara neden gerek duyulduğunu açıklayınız.
Bağdaştırma, sözcüklerin karşılayamadığı nesne, duygu, düşünce ve kavramları sözcük gruplarıyla karşılama ve sözcüklere yeni anlamlar yükleme amacıyla yapılır.
2. Alışılmamış bağdaştırmalar hangi metinlerde daha çok kullanılmaktadır. Niçin?
Alışılmamış bağdaştırmalar daha çok sanat metinlerinde kullanılır. Bu metinlerde güzellik, etkileyicilik, duyguları yansıtmak, hissettirmek, farklı anlam ilgileri kurmak, çağrışım uyandırmak gibi özellikler vardır.
çok çüüüüüüüüüüüüüü
YanıtlaSil